Pandemi’nin Gölgesinde Kalan 10 Bilimsel Gelişme

Pandeminin Gölgesinde Kalan 10 Bilimsel Gelişme

20 yıl sonra insanlara “2020 yılı hakkında ne hatırlıyorsunuz?” diye sorulduğunda muhtemelen herkes aynı cevabı verecektir. Depremler,sönmeyen yangınlar,ekonomik krizler,protestolar,milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Covid-19 virüs salgını…

Tüm bunların yanında çok önemli keşifler de oldu elbette. Tabi gündem bu kadar felaketle baş döndürürken bu gelişmelerin bazılarını gözden kaçırdık. Peki 2020’de neler keşfedildi, nasıl gelişmeler yaşandı?

1-En Eski Madde Bulundu

Bilim insanları Dünya’mızın da içinde bulunduğu ,Güneş Sistemi’mizden daha da eski bir katı maddeyi ,7,5 milyar yıllık yıldız tozunu, keşfetti.

Bu madde ,1969 yılında Avustralya’ya düşen bir meteor parçasının bilim insanları tarafından incelenmesi sonucu keşfedildi.

Güneş Sistemi ortaya çıkmadan çok önce,yıldızlarda bu tozlar oluştu. Yıldızların ölmesiyle bu parçacıklar, oluşan patlamalar sonucu uzay boşluğuna yayıldı. Uzaya yayılan bu parçacıklar daha sonra yeni gezegen,göktaşı,yıldız gibi gök cisimlerinin oluşumuna katıldı.

2-İlk Dinazorların DNA şifrelerinin İp Uçları Keşfedildi

75 milyon yıllık bebek ördek gagalı bir dinazor kapatasındaki kıkırdak dokuların incelenmesiyle ,dinazorların DNA ve kromozom yapılarıyla ilgili ip uçları çözülmeye başlandı. Fakat fosillerden elde edilen bu DNA’nın değişmemiş DNA mı yoksa başka bir genetik yan ürün mü olduğu netlik kazanmadı.

3- İlk Tyrannosaur Embriyoları Keşfedildi

2018 yılında,Kanada Alberta’da, At Nalı Kanyonu oluşumunda keşfedilen bir ayak pençesi  ve 1983’te Mantana’daki iki Tıp formasyonundan elde edilen bir alt çeneye ait bulgularla tiranozorlar keşfedildi. Bu kalıntılar henüz yumurtadan dahi çıkamayacak kadar genç tiranazorlara ait. Kalıntılar üzerinde yapılan çalışmalar,tiranazorların şaşırtıcı derecede küçük olduğunu,yaklaşı 3 feet büyüklüğünde yaşamlarına başladıklarını,ancak ektra uzun bir kuyruğa sahip olduklarını ortaya çıkardı. Çoğu bilim insanı bu kadar küçük boyutta bir avcı bulabileceklerini düşünmüyordu.

4- Yıldız Betelgeuse’un Tuhaf Davranışı Nihayet Çözüldü

Yıldız Betelgeuse gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biridir. 2019 yılında ,gizemli bir şekilde Betelgeuse’un ışığı söndü. Bu gizemli olay bilim adamlarını oldukça şaşırttı. Betelgeuse hayatının sonuna gelmiş olabilirdi. Nasa 2020’nin Ağustos ayında Betelgeuse ile ilgili ilginç bir açıklama yaptı:Yıldız geğirdi.

Hubble teleskobundan alına verilere göre , yıldızın muhtemelen dışarıya doğru savrulurken soğuyan aşırı sıcak bir plazma jeti gönderdiğini ortaya çıkardı. Bu süreçte oluşan yıldız tozlarının oluşturğu toz bulutu Betelgeuse’in parlaklığının önüne geçti. Geçtiğimiz bahar aylarında yıldız eski parlak günlerine tekrar kavuştu.

5-Zırhlı Dinazorun Son Yemeğinin Detayları

2011 yılında Alberta’da kum madeninde çalışan işçiler kazara bir dinazor fosili kalıntıları buldular. Bulunan bu kalıntılar 110 milyon yıllık zırhlı bir dinozorun iyi korunmuş ön yarısına aitti. Bu yıl yapılan analizlede,hayvanın son yediği yemeğin de karnında korunarak günümüze kadar geldiğini ortaya çıkardı. Bir tür ankilozor olan bu nodozorun midesinde ölümünden birkaç saat önce yediği bir bitki topu olduğu anlaşıldı. Bu bitki topu çoğunlukla belirli bir eğrelti otu türünden oluşuyor. Eğrelti otunun yanında yenilen odunsu dal halkalara bakılarak nodosorun yaz aylarında ölmüş olabileceği düşünülüyor.

6-En Büyük İkinci Ebola Salgını Sona Erdi

Dünya sağlık Örgütü Haziran ayında yaptığı açıklama ile en büyük ikinci ebola salgının tamamen sona erdiğini duyurdu. 2018 yılında Kongoda başlayan bu salgın 2300’den fazla insanın ölümüne sebep oldu. Ebola ;kanama ,ateş,mide ağrıları ,halsizlik gibi belirtilerle ortaya çıkar,enfekte olmuş insan ya da hayvan kanı ve vücut sıvılarıyla bulaşır.

7-En Eski Homo Erectus Kafatası Bulundu

Günay Afrika’da kayalardan kafatası parçaları çıkarıldı. Bu parçaların eski bir babuna iat olabileceği düşünülüyordu. Fakat bulunan parçalar bir araya getirildiğinde iki milyon yıl öncesine dayanan bir Homo Erectus kafatası olduğu ortaya çıktı .Bu insan atasının en eski kalıntısıydı.Bu keşif ,insan ırkının nerede ortaya çıktığını ve soyağacını deşifre etmek için önemli bir ipucu.

8-İnsanlar Amerika’ya 30.000 Yıl Önce Gelmiş Olabilir

Meksika’daki Chiquihuite Mağarası derinliklerinden çıkarılan taş nesnlerin incelenmesiyle insanların,Amerika’ya 30.000 yıl önce gitmiş olabileceğinin ip uçlarına rastlandı. Bu tarih arkeologlar arasında tartışma konusu oldu. Bazı arkeologlar Amerika’ya ilk insanların 13.500 yıl önce buz tabakaların çekilmesi ve Asya göç yollarının oluşmasıyla geldiğini düşünüyor. Bu son keşifle yaklaşık 2 katına çıkmış oldu. İncelenen taş eserler, insanların muhtemelen Amerika’ya buzullar erişmeye başlamadan geldiğini işaret ediyor

9-Empire State Binasından Daha Uzun Bir Resif Keşfedildi.

Schmidt Okyanus Enstitüsü’nün araştırma gemisi Falkor’daki Avustralyalı bilim adamlarından oluşan bir ekip, türünün ilk örneği olan 500 metreden daha yüksek bir mercan gökdeleni keşfetti. Bu doğal yapılar derin sulara girip çıkan kamlumbağalara,köpekbalıklarına ve birçok canlıya yaşam alanı sunuyor. Henüz bu keşif çok yeni. İlerleyen aşamalarda birçok yeni türün keşfedilmesine olanak sağlayacak gibi görünüyor.

10-Ay’da Su Bulundu

NASA’nın Kızılötesi Astronomi Stratosfer Gözlemevi (SOFIA) Ay’ın güneşli yüzeyinde su olduğunu doğruladı.Bu keşif suyun sadece soğuk,gölgeli yerlerde değil ayın tün yüzeyine dağılmış olabileceğini söylüyor.

SOFIA, Dünya’dan da görülebilen, Ay’ın Güney yarım küresinde yer alan Clavius ​​Krateri’nde su molekülleri (H2O) keşfetti. Daha önceki gözlemlerde ayın üzerinde bir tür Hidrojen tespit etmişti ancak su olup olmadığından emin olamadı. Son keşifte Ay’ın yüzeyine yayılmış kabaca 12 onsluk bir şişe suya tekamül eden su olduğunu doğruladı.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir